İş yeri hekimliği koruyucu sağlık hizmetlerinin en önemli ayaklarından biridir. Yönetmeliğe göre tehlikeli ve çok tehlikeli iş yeri olarak tanımlanan iş yerlerinin tamamı iş yeri hekimliği hizmeti almak zorundadır. Az tehlikeli iş yerlerinde de 50 den fazla çalışan var ise yine iş yeri hekimliği hizmeti almak zorundadır. Bir hastalığı tedavi etmek, o hastalığı önlemekten çoğu zaman çok daha zor ve masraflıdır. Özellikle günümüzde iş kollarının ve iş çalışma ortamlarının bu derece çeşitlendiğini göz önünde bulundurursak, hem insan sağlığını korumak adına hem de iş gücü kayıplarının önüne geçmek adına iş yeri hekimliği olmazsa olmaz bir alan olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ulusal ve uluslararası pek çok kurum ve firma, yapılan sözleşmeler ve kalite standartları gereği bazı sertifika, belge ve işlerin yapılabilmesi için iş sağlığı güvenliği ve iş yeri hekimliği hizmeti almayı zorunlu tutmaktadır. Haliyle pek çok firma, atölye, iş yeri ; iş yeri hekimliği hizmeti almaktadır.

İş yeri hekimliği, 6 yıl tıp fakültesi öğrenimini bitiren her hekim tarafından 4 aylık bir eğitim sonrası ÖSYM tarafından yapılan sertifika sınavında başarılı olunması halinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının sertifikasyonu sonrası tıp doktorları tarafından icra edilmektedir. İş yeri hekimleri, özellikle fazla sayıda çalışanların bulunduğu iş yerlerinde tam zamanlı olmak üzere, iş yerinin ihtiyacına göre tam zamanlı veya kısmi zamanlı şekilde çalışabilirler. Çoğu firma kısmi zamanlı olarak iş yeri hekimi hizmeti almakta ve hekimler belli periyodlarla iş yerlerini ziyarete gelmektedir. Alınan hizmet süresinin yeterliliği, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının online sistemi üzerinden denetlenmektedir.

Yazımızın burdan sonrasında iş yeri hekimliğinin sahada nasıl icra edildiğini ele alacağız.

Bir iş yeri hekiminin temel görevi, çalışanların sağlığının korunması noktasından iş verene yol göstermek ve tavsiye vermektir. İş yeri hekimi, hayati risk veyahut ağır yaralanma riski olmadıkta direk yaptırım yetkisi ve görevi yoktur, o sadece yol gösterir, işverene ve çalışana uzman tavsiyesi verir. Kısaca özetlersek iş yeri hekiminin pratikte 3 ana görevi vardır:

  1. Çalışma ortamının ve işin çalışan sağlığı açısından değerlendirmesini yapmak, risklerini ortaya koymak, çözüm önerileri noktasında işveren ve çalışana rehberlik yapmak.
  2. İşveren ve çalışanı, sağlıklı bir iş ve çalışma ortamı ve davranışları açısından eğitmek.
  3. Çalışanların işe giriş/periyodik muayenelerini yapmak ve sağlık durumlarının yaptıkları işe uygun olup olmadığını hakkında onay vermek. (Bu onay olmadan kimsenin herhangi bir yerde çalışması yasal değildir.)
  4. Çalışanların sağlık problemleri ile 1. basamak seviyesinde ilgilenmek.
İş yeri hekimi sahada çalışan herkesin sağlının en önemli güvencesidir.

Yukarıdaki maddelerde 1. ve 2. maddeler iş yeri hekiminin asli görevidir ve koruyucu hekimlik açısından çok önemlidir. Ancak maalesef ülkemizde bu ilk 3 maddeye gereken önem verilmemekte ve genelde 4. madde üzerine yoğunlaşılmaktadır. Halbuki, çalışanlarının koruyucu ekipman giymesi, çalışma ortamının hijyeni, çalışma saatleri ve vardiyaların insan sağlığına uygunluğu, kişinin sağlığının yaptığı işe uygunluğu vs vs gibi çok önemli ve majör konularda nihai uzman görüşü iş yeri hekimine aittir. Bu yazıdaki en önemli hedeflerimizden biri bu noktaya dikkat çekmektir.

4. maddeye geldiğimizde ise -ki sahada iş yeri hekimlerinden en çok beklenen şey budur- ; iş yeri hekimleri tam zamanlı çalıştıklarında veyahut belli periyodlarla yaptıkları ziyaretlerde, çalışanların sağlık problemleri ile ilgilenir. Bu noktada iş yeri hekiminin temel görevi kişilere sağlık danışmanlığı yapmak, sağlıklı bir iş ve gündelik yaşam ile ilgili rehberlik yapmak, bununla birlikte tetkik ve tedavi gerektiren bir sorun düşündüğünde kişiyi tedavi edici sağlık kurumlarına yönlendirmektir. Yönetmelikte iş yeri hekiminin görev tanımında reçete yazmanın yeri yoktur. Resmi olarak iş yeri hekimleri reçete yazmazlar, acil durumlar hariç ilaçlı veyahut girişimsel herhangi bir tedavide bulunmazlar. Bununla birlikte, uygulamada ise iş yeri hekimlerinin reçete yazmasının önünde fiilen herhangi bir engel konulmamış ve yazdığı reçeteler, hekimin ünvanına göre(pratisyen/uzman) SGK tarafından karşılanmaktadır. Yani günümüzde pratikte iş yeri hekimi hangi ilaçları reçete edebilir sorusunun cevabı, diğer tedavi edici sağlık kurumlarında pratisyen veyahut uzman bir hekim ünvanı gereği hangi ilaçları reçete edebiliyor ise; o ilaçları reçete edebilir. Yakın gelecekte iş yeri hekimleri ve iş sağlığı güvenliği hizmeti sunan birimler ile ilgili detaylı çalışmaların gündeme gelmesi muhtemeldir.

Bu yazımızda iş yeri hekimliğini basitçe ele almış olduk. Sorularınız için yorum butonunu kullanabilirsiniz.